SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 536 >>

بَاب الْخُرُوجِ مِنْ الْمَسْجِدِ بَعْدَ الْأَذَانِ

42. Ezandan Sonra Mescidden Çıkıp Gitmek

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْمُهَاجِرِ عَنْ أَبِي الشَّعْثَاءِ قَالَ كُنَّا مَعَ أَبِي هُرَيْرَةَ فِي الْمَسْجِدِ فَخَرَجَ رَجُلٌ حِينَ أَذَّنَ الْمُؤَذِّنُ لِلْعَصْرِ فَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ أَمَّا هَذَا فَقَدْ عَصَى أَبَا الْقَاسِمِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

 

Ebu'ş-Şa'sa'dan; demiştir ki; Biz Ebu Hureyre ile beraber mescidde idik. İkindi ezanı okunduktan sonra birisi mescidden çıktı (gitti). Bunun üzerine Ebu Hureyre (r.a.); "Bu adam Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve sellem)'e isyan etti" dedi.

 

 

Diğer tahric: Müslim, mesacid; Tirmizî, mevakît; Nesaî, salat; İbn Mace, ezan; Darimî, salat; Ahmed b. Hanbel, 11,410, 416, 471, 506, 537.

 

AÇIKLAMA:     Her ne kadar bu söz Hz. Ebu Hureyre'ye ait ise de Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sözü hükmündedir. Çünkü böyle ibadetle ilgili meselelerde şahsî görüşlerin hiçbir değeri olamaz. Ancak Allah (c.c.) *ın veya Resulünün haber vermesiyle sabit olur ve hükme bağlanır. Sahabe-i Ki­ram bu meselelerde son derece titiz olduklarından onların ibadet ve i'tikad ile ilgili mevzulardaki şahsî gibi görünen fikir ve sözleri aslında kendilerine ait değildir. Ancak Allah'ın veya Resulü'nün hükümlerine ait bir beyandan ibarettir.

 

Bu hadis-i şerifin beyanına göre ezan okunduktan sonra namazı kılma­dan mescitten çıkıp gitmek haramdır. Nitekim Hanbelî alimleri de bu görüş­tedirler. Maliki alimlerine göre ise, ezandan sonra, ikametten önce mescidden çıkıp gitmek mekruh, ikametten sonra çıkıp gitmekse haramdır.

 

Hanefî ve Şafiî ulemasına göre ise, ezan okunduktan sonra namazı kıl­madan mescidden çıkıp gitmek mekruhtur.

 

Hanefî ulemasından İbn Hümam Fethiı'l-Kadîr isimli eserinde "ezan­dan sonra mescitten çıkıp gitmenin mekruh oluşu bir takım şartlara bağlıdır" diyor. Ancak bu şartlar gerçekleşirse o zaman mescidi terketmek mekruh olur. Bu şartlar şunlardır:

 

1. Namazı kılmadan çıkıp giderse,

2. Başka bir cemaate yetişmek niyyeti olmadan giderse,

3. Terkettiği mescit kendi mahallesinin mescidi olursa,

4. Kendi mahallesinin mescidinde namaz kılındığı halde içinde bulun­duğu mescidi terk ederse.Ama henüz mahallesinin mescidinde namaz kılınmanıışsa o zaman bulunduğu mescidi terk ederek mahallesinin mescidine gitmesi caizdir, gitmemesi ise daha evladır.

 

Bütün bunlar mazereti olmayan kimseler içindir. Fakat abdest almak gibi bir mazeretle ve tekrar dönmek niyyetiyle veya daha önce namazını kıl­dığı için mescidi terk eden kimse hakkında kerahet söz konusu değildir. Yolcu olup cemaati bekleyememe, hasta bakıcı olup acil durumda olanların da na­mazı kılıp çıkmalarında mahzur yoktur.